Salih Geçken yazdı: Van'da Yeniden Refah-DEM ittifakı mı?

Van'da siyaset cephesi her geçen gün farklı gündemlere sahne oluyor. Geçtiğimiz hafta Van'da düzenlenen mitingler sonrasında dengelerde hareketlilik oluştu. Usta Gazeteci Salih Geçken bu gelişmeleri kaleme alarak, 'Van'da Yeniden Refah-DEM ittifakı mı?' başlıklı makale yayınladı.

İşte usta gazeteci Salih Geçken tarafından kaleme alınan o yazı;

Seküler siyasetin sunduğu HER HAK "mücahitlik" iddiasında bulunanlar için HELAL OLMAYABİLİR.

Fatih Erbakan'ın Van'da yaptığı konuşmada oy oranı açısından birinci sırada olan DEM'e yönelik her hangi bir eleştiri ve öneride bulunmaması, oy oranı açısından ikinci sırıda olan  Ak Partili siyasileri genelleyerek hoş olmayan kavramlarla itham etmesi YRP'ye gidebilecek oyların önemli kısmına engel olacaktır. Çeşitli nedenlerden ötürü yereldeki Ak Partili siyasilere kızdığı için YRP'ye oy vermeyi düşünen seçmenin bu düşüncesinden vaz geçmesi inandığı değerler ve Erdoğan sevgisindendir.

Van BB adayına veya başka bir ilçe adayına kızdığı için YRP'ye oy vermeyi düşünen seçmenlerin, Fatih Erbakan'ın Van'da yaptığı konuşmayı yorumlarken "Yeniden Refah  ve DEM ittiafakı gördüm. Bunlara da asla oy vermem" tepkisinen en önemli nedeni Van'da kazanacağız diye Erbakan'ın oy oranı açısından birinci olan DEM'e yönelik tek bir eleştiri/önerisi olmadığı halde ikinci olan Ak Partiye ağır ithamlarla yüklenmesidir.  Erbakan'ın Van'da ikinci olan Ak Parti'yi suçlayıcı kurguyla yaptığı konuşma, aynı zamanda birinci partiye manevi ve lojistik destektir.  Kazanmak için birinciden daha fazla oy almak gerekir, ikinciye oy kaybettirmek kazandırmayacağı gibi birincinin gücüne dolaylı destektir.

Siyasi etiğin ve siyaset-ahlak ilişkisinin daha yüksek bir sesle konuşulduğu bir süreçte, siyaset-inanç ilişkisini de konuşmak gerekir. "Kişinin inancı, siyasi duruşunun neresinde?" tartışmasını siyaset/ahlak ilişkisinden daha az değerli değildir.Fatih Erbakan'ı dini değerler üzerinden değerlendirmek zaruridir.

Makalenin başlığına dönecek olursak;

DEM'inde içinde bulunduğu örgütlenmeyi dizayn eden siyasal akıl İslam dinine yönelik yaklaşımı diğer ırkçı oluşumlar gibidir.

1-) İslam'ı, insan üretimi bir ideoloji olarak görür.

2-) İslam’ı, Kürtleri esaret altına sokmakla suçlar.

3-) İslam’ı bertaraf edemediği yerlerde Zerdüştlüğü din olarak dayatır. 

Yeniden Refah'li siyasilerin 'Mücahit Erbakan' sloganı bile tek başına 'İslami değerleri' öne çıkarırken; HDP'li belediyelerin kayyum öncesinde destekledikleri çocuk/gençlik/kadın merkezlerinde verdikleri  eğitimlerde en büyük düşman 'İslam'  olduğu görülmekteyde. 

Bu tartışmayı Van özeline indirgeyerek sormak gerekirse;

1- YRP'nin Ak Partiye kaybettirerek DEM'in kazanmasına fırsat sunacağı, "Gürpınar, Bahçesaray ve Gevaş'ta Ak Parti kaybetsin başka bir şey istemiyoruz" psikolojisi; "Mücahit Erbakan" sloganıyla uyuşmamaktadır.

2- Siyasi rekabetten ötürü, İslami değerlere ve Müslümanların lideri ve önderi Hz. Muhammed olmak üzere sahabelerini küçümseyen, hakaret eden, düşmanlıkta sınır tanımayan teorisyen grubun kendi ideolojilerini toplumda hakım kılmaya çalıtığı bir siyasi oluşumu daha kabul edilebilir olarak görmek "mücahitlik" perspektifiyle ne kadar uyuşmaktadır?

  • Yeniden Refah sosyolojisi, "Mücahit Erbakan" sloganını bırakır, en güçlü referansımız 'İslam’dır" söyleminden uzaklaşırsa; yapmak istedikleri her şey, Özel'e, Akşener'e, Babacan'a, Davutoğlu'na mübah olduğu gibi onlara da annelerinin sütü gibi helaldir.
  1. Hem mücahit olmak hem de yeryüzünün şu anki en şerefli mücahitleri olan 'El Kassam'ın' şanlı kahramanlarına terörist diyen, bebek katili İsrail'e destekleyenere kazanma fırsatı sunmak 'Mücahitlik' değildir. 
  2. Allah'ın dinine ideoloji diyerek Kürt halkını Allah'ın diniden uzaklaştırmaya ve İslam'a düşman yapmaya çalışan örgütsel yapının kazanmasına lojistik destek olmak 'Mücahitlik' değildir.

DEM ile Yeniden Refah'ın masa başında resmi ittifak yapmasıyla, Ak Partiye kaybettirme psikolojik pratiği arasında herhangi bir fark yoktur? Biri resmi diğeri duygusal ittifaktır. Hırs ve kinden ötürü İslam karşıtı bir oluşumun kazanımına kısmen de olsa destek olmak, resmi olmasa da tek gönüllü bir ittifaktır.

Her siyasal partinin her yerde aday çıkarma hakkı olsa da "mücahitlik" iddiasında bulunanların İslami değerleri küçümseyen, İslamı ideoloji olarak nitelendiren, toplumu İslami değerlerden uzaklaştırmaya çalışanlara yol açma hakkı yoktur. Seküler siyasetin sunduğu bu hak "mücahitlik" iddiasında bulunanlar için HELAL DEĞİLDİR.

SON SÖZ: Asker tarafından siyasete davet edilen Rahmetli Erbakan'ın siyasete dahil olmasında CHP Van Milletvekili Ferit Melen'inde (İnönü'nün manevi oğlu gibidir) olduğunu biliyor muydunuz? Başka bir makalede inşallah. 

Bakmadan Geçme