Van iş dünyasından asgari ücret değerlendirmesi

Yeni yıl öncesi asgari ücretin belirlenmesinin ardından Van iş dünyasından değerlendirme geldi.

2026 yılı için asgari ücret belli oldu. Yüzde 27’lik zammın ardından asgari ücret 28 bin 75 TL 50 Kuruş oldu. Van’daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları asgari ücrete ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de aylar öncesinden tartışılmaya başlanan 2026 yılı asgari ücreti 28 bin 75 TL olarak açıklandı. Van’daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de açıklanan ücretin mevcut ekonomik koşullar karşısında hem çalışanlar hem de işverenler açısından ne anlama geldiğini yorumladı.

Açıklamalarda özellikle enflasyon, artan kira bedelleri, gıda ve temel ihtiyaçlardaki yüksek fiyat artışlarının, asgari ücretlinin alım gücünü ciddi biçimde düşürdüğü ifade edildi.

Türkiye genelinde olduğu gibi Van’da da nüfusun önemli bir bölümünün asgari ücretle çalıştığına işaret edilerek, bu kesimin rahatlatılmasının sosyal açıdan zorunlu olduğu dile getirildi.

Van iş dünyasından asgari ücret değerlendirmesi

TAKVA: EMEKÇİLERİN HAK VE HUKUKUNUN KORUNMASI KONUSUNDA GAYRET GÖSTERİYORUZ

Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, asgari ücretin belirlenme sürecinin her yıl olduğu gibi bu yıl da Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığıyla, devletin hakemliğinde ve işçi–işveren temsilcilerinin katılımıyla yürütüldüğünü belirterek, sürecin yakından takip edildiğini ifade etti.

Takva, işverenler açısından temel önceliğin iş piyasasında huzur ve güvenin sağlanması ile çalışanların hak ve hukukunun korunması olduğunu belirterek, “Bizler işveren tarafı olarak, özellikle iş piyasasının huzuru ve güveni ile çalışan emekçilerin hak ve hukukunun korunması konusunda azami bir gayret gösteriyoruz. Aynı zamanda iş dünyasının üzerindeki maliyetleri doğru şekilde kurgulamak gibi bir anlayışı temsil ediyoruz. Ancak burada yalnızca iş dünyasının ya da işçi çalıştıranların hak ve menfaatlerini değil, ülkemizde iş barışının tesis edilmesini ve çalışanların haklarının korunmasını önceleyen bir yaklaşıma hepimizin ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

“YAPILAN DÜZENLEMELER İSTENEN KARŞILIĞI ÜRETMİYOR”

Asgari ücretin yeterli ya da yetersiz olduğu tartışmasının tek başına ele alınmasının sağlıklı olmadığını dile getiren Takva, mevcut ekonomik koşulların hem işçi hem de işveren açısından tatmin edici bir tablo sunmadığını söyledi.

Türkiye genelinde uzun süredir devam eden faiz ve enflasyon sarmalının, yapılan düzenlemelerin etkisini sınırladığını ve tarafların beklentileri karşılamasını zorlaştırdığını ifade eden Takva, “Bu noktada asgari ücretin yeterli ya da yetersiz olduğu tartışmasının ötesine geçerek, meseleyi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik perspektiften değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Mevcut ekonomik koşullar, ne yaparsak yapalım, işçi ve işverenin aynı anda mutlu olabileceği ve ‘evet, bu oldu’ diyebileceği bir düzey sunmuyor, yapılan düzenlemeler istenen karşılığı üretmiyor. Bunun temel sebebi, ülkemizin içinde bulunduğu faiz ve enflasyon sarmalının bizi getirdiği nokta. Dolayısıyla enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmediğimiz sürece, bu konuda güçlü ve istikrarlı bir performans sergilemediğimiz sürece ve maliye bürokrasisinin orta vadeli program çerçevesinde uyguladığı politikalar istenen çıktıları üretmediği müddetçe, tarafların mutlu edilmesi ne yazık ki mümkün değil.” şeklinde konuştu.

Takva, yaklaşık üç yıldır süren enflasyonun hem işverenleri hem de çalışanları memnuniyetsizliğe sürüklediğini belirterek, artan maliyetlere rağmen çalışanların haklarını önceleyen politikalarda yeterli başarı sağlanamadığını dile getirdi. Takva, sorunun çözümünün ücret tartışmalarından ziyade enflasyonun düşürülmesine odaklanan gücün makroekonomik politikalardan geçtiğini söyledi.

“ÜCRETİ İŞVERENLER YÜKSEK, ÇALIŞANLAR DÜŞÜK BULUYOR”

İşverenlerin ücretleri yüksek, çalışanların ise düşük bulduğu bir ortamda, özellikle alım gücünün enflasyon karşısında ciddi biçimde erimesinin asgari ücreti anlamlı olmaktan çıkardığını kaydeden Takva, bu duruma daha geniş bir çerçeveden bakılması gerektiğini belirtti.

Takva, “Öncelikle enflasyonun mutlaka düşük seviyelere indirilmesi şart, buna bağlı olarak faiz sarmalının, döviz ve altın gibi endekslerin kabul edilebilir ve gelişmiş ülkeler seviyesinde yeniden tanımlanabileceği bir ekonomik performansa ihtiyaç var. Bu koşullar sağlandığında, asgari ücretle çalışan insanların yalnızca geçimlerini sağlamakla kalmayıp, tasarruf yapabilecekleri bir düzeye gelmeleri mümkün olabilir, bu ülke geçmişte bunları yaşadı. Ancak şu an itibarıyla, belirlenen ücretle emekçileri mutlu etmek ya da hayatlarını sürdürülebilir kılmak ne yazık ki mümkün değil, aynı şekilde işverenler açısından da çok ciddi maliyetler ortaya çıkıyor” diye kaydetti.

Tüm tarafların aynı gemide olduğu gerçeğiyle hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Takva, kendi işletmelerinde imkanlar ölçüsünde asgari ücretin üzerinde haklar sağlamaya çalıştıklarını, ancak yüksek maliyetlerin fiyat dalgalanmalarını artırarak enflasyonu daha da beslediğini kaydetti.

Takva, asıl odaklanılması gereken konunun, işçi–işveren tartışmalarının ötesine geçerek enflasyonla mücadeleyi merkeze alan, akılcı ve bütüncül makroekonomik politikalar üretmek olduğuna işaret ederek açıklamalarını tamamladı.

Van iş dünyasından asgari ücret değerlendirmesi

ÇALIMLI: ASGARİ ÜCRETİN YETERLİ OLMADIĞINA İNANIYORUZ

Türk-İş Sendikası Van İl Temsilcisi Salih Çalımlı, 2026 yılı için asgari ücretin 28 bin 75 lira olarak belirlenmesini yetersiz bulduğunu söyleyerek, açıklanan rakamın günümüz ekonomik koşullarıyla örtüşmediğini dile getirdi. Çalımlı, bu artışın çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kaldığını ifade etti.

Türk-İş Konfederasyonu’nun bu yıl asgari ücret tespit komisyonu toplantılarına katılmadığını hatırlatan Çalımlı, “Beş işveren, beş işçi ve beş hükümet temsilcisinden oluşan komisyonda, işçi ve işveren tarafının birlikte hareket etmesi nedeniyle işçinin etkisi ortadan kalkıyor. Bu nedenle konfederasyonumuz, bu yapı değişmediği sürece komisyona katılmama kararı aldı. 28 bin 75 lira olarak belirlenen asgari ücretin yeterli olmadığına inanıyoruz. İnsani ve vicdani açıdan değerlendirildiğinde bu rakam geride kaldı. Konfederasyon olarak net bir rakam telaffuz etmedik; ancak 2025 yılı itibarıyla asgari ücretlinin yüzde 14’lük bir kaybı olduğu açık. Bu kayba refah payı ve fiili enflasyon eklendiğinde, belirlenen ücretin çok daha yüksek olması gerekirdi.” dedi.

“ÜLKEMİZDE NÜFUSUN NEREDEYSE YÜZDE 45’İ ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR”

Son dönemde büyükşehirlerde ulaşıma yüzde 40 oranında zam yapıldığını belirten Çalımlı, kira, gıda, eğitim ve temel ihtiyaçlardaki artışların da benzer oranlara ulaştığını söyledi. Çalımlı, buna rağmen asgari ücretin bu gerçeklikten kopuk biçimde belirlendiğini ifade etti.

Ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 45’inin asgari ücretle çalışanlar, düşük emekli maaşı alanlar ve işsizlerden oluştuğunu belirten Çalımlı, bu kesimlerin rahatlatılabileceği bir dönemde önemli bir fırsatın kaçırıldığını kaydetti.

Çalımlı, “Ülkemizde nüfusun neredeyse yüzde 45’i asgari ücretle çalışıyor, düşük emekli maaşı almakta ya da işsiz durumda. Bu kesimlerin rahatlatılması mümkünken bu fırsat kaçırıldı, belirlenen rakam, konfederasyonumuzun öngördüğü tutarın neredeyse üçte biri seviyesinde kaldı. Bu nedenle bu sürecin hiçbir aşamasında yer almadık ve yer almayı da düşünmüyoruz. Özellikle Van gibi illerde yaşam koşulları daha ağır, kira artışları çok yüksek, iş bulma imkanı neredeyse yok denecek kadar az. İşsizlik artış gösterirken, genç nüfus her geçen gün daha fazla umutsuzluğa sürükleniyor.” dedi.

“VAN’DA BİR EVİN KİRASI 15-20 BİN LİRA SEVİYESİNDE”

Enflasyonun düştüğüne dair açıklamaların sahada karşılık bulmadığını ifade eden Çalımlı, piyasaya yansıyan şeyin zamlar olduğunu, bunun da açıklanan asgari ücretin yetersizliğini açıkça ortaya koyduğunu kaydederek şu ifadeleri kaydetti:

“Bugün Van’da 1+1 veya 2+1 bir evin kirası 15-20 bin lira seviyesinde. Asgari ücretin 22 bin liradan 28 bin liraya çıkması, piyasada hemen fiyat artışlarını beraberinde getiriyor. Etiketler değişmiş, marketlerde zamlar başlamış durumda. Bu nedenle yapılan artış son derece yetersiz, nüfusun yarısına yakını bu ücretle geçinmeye çalışıyor ve bu durum insani ve vicdani açıdan kabul edilebilir değil.”

Van iş dünyasından asgari ücret değerlendirmesi

ASLAN: NE İŞÇİ KESİMİNİ NE DE İŞVEREN KESİMİNİ TAM ANLAMIYLA TATMİN EDEN ORANLAR DEĞİL

Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan ise, her yıl olduğu gibi yeni asgari ücretin iş dünyası ve çalışanlar açısından önemli bir gündem maddesi olduğunu belirtti.

Asgari ücretin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın koordinasyonunda, işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla ve hükümetin hakemliğinde belirlendiğini söyleyen Aslan, “Bu yıl açıklanan asgari ücret oranları, açıkça ifade etmek gerekirse, ne işçi kesimini ne de işveren kesimini tam anlamıyla tatmin eden oranlar değil. Özellikle geçimin zorlaştığı, hayat pahalılığının arttığı, maliyetlerin ciddi biçimde yükseldiği bir dönemde, çalışanlarımızın normal yaşam standartlarını sürdürebileceği, ailelerini rahat bir şekilde geçindirebileceği bir ücret seviyesinin olması hepimizin ortak beklentisi ve arzusu.” dedi.

Bununla birlikte iş dünyasının da göz ardı edilmemesi gereken ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Aslan, artan maliyetler, finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle işverenlerin hareket alanının daraldığını, bu durumun ücret artışlarında daha temkinli davranılmasına yol açtığını aktardı.

“BEKLENTİMİZ İŞVERENLERİN, ÇALIŞANLARA ÜCRET ARTIŞLARINI MAAŞLARA YANSITMASIDIR”

Aslan, mevcut piyasa koşulları çerçevesinde standart bir asgari ücret belirlendiğini ancak işin niteliği, çalışma koşulları ve işletmelerin kapasitesi dikkate alındığında, birçok işverenin zaten asgari ücretin üzerinde ödeme yaptığına işaret etti.

İşverenler ile çalışanların aynı ortamda birlikte üretim yaptığını, çalışanların geçim sıkıntısı yaşadığı bir düzende işverenin de huzurlu olamayacağını söyleyen Aslan, “Bu noktada temel beklentimiz, işverenlerin imkanları ölçüsünde çalışanların daha rahat edebileceği, yaşam koşullarını iyileştirebileceği ücret artışlarını maaşlara yansıtmasıdır. Elbette bir asgari ücret rakamı var; ancak iş potansiyeline, çalışma koşullarına ve işletmenin durumuna göre, asgari ücretin üzerinde bir refah payının çalışan ücretlerine yansıtılması, çalışanların yaşamlarını daha sağlıklı ve sürdürülebilir kılacak.” diye açıklamalarda bulundu.

Van iş dünyasından asgari ücret değerlendirmesi

“İŞVERENLERİN HASSASİYETLE HAREKET EDECEĞİNE İNANIYORUZ”

Kendi iş yerlerinde de bu anlayışla hareket etmeye çalıştıklarını belirten Aslan, diğer işverenlerin de aynı hassasiyeti göstereceğine inandığını dile getirerek şu sözleri kullandı:

“Bizler de kendi iş yerlerimizde, hem kurumsal yapımız içerisinde hem de bireysel sorumluluğumuz gereği, çalışanlarımızın bu beklentilerini karşılamaya çalışıyoruz. Diğer işverenlerin de aynı hassasiyetle hareket edeceğine inanıyoruz. Yeni yılın tüm çalışanlar ve iş dünyası için hayırlı olmasını diliyoruz. Kazasız, belasız, bereketli bir yıl olmasını; çalışanlarımızın huzurlu, rahat ve müreffeh bir dönemi geride bırakmasını temenni ediyoruz.”

WhatsApp İhbar Hattı
05076419903
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme

Van Hakimiyet Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!