• Haberler
  • Gündem
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan seçimden önce seçimi kazanma hedefi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan seçimden önce seçimi kazanma hedefi

23 milyon üye hedefi koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 milyon üyenin her birinin bir üye daha getirmesiyle seçimi seçimden önce kazanmış olacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katıldı.

Erdoğan, burada katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanı'nın gündeminde, gelecek 2023 seçimleri ve teşkilatın buna yönelik hedefleri vardı.

"Herkese ulaşma hedefiyle seçim gününe kadar çalışacağız"

Konuşmasında 23 milyon üye hedefi ile seçimden önce seçimi kazanma formülünün altını çizen Erdoğan, "Girdiğimiz her seçim, rövanşı olmayan karşılaşma gibidir. Önümüzdeki kritik sürecin hazırlıklarını yürütüyoruz. Kabinemizle milletimize eser ve hizmet siyasetrimizi sürdürüyoruz.

81 şehirde, 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma hedefiyle seçim gününe kadar çalışacağız.

"Üye, üye, üye..."

Hemen ardından da 2023 seçim zaferimizin sembolü olacak 23 milyon üye hedefi ile yolumuza devam edeceğiz.

Bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz. 23 milyon hedefini koyduğumuza göre bu oy aynı zamanda üye üye üye...

"Seçimden önce seçimi kazandık demektir"

Seçim öncesi seçimi kazanacağız. Bu bizim için zor birşey değil. Şu anda 11 milyonu aşkın üyemiz var, her üyemiz bir üye daha ilave ederse işte seçimden önce seçimi kazandık demektir." dedi.

"Her geçen gün bizim için hazine kıymetinde"

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"Seçim takviminde 1 yıldan geriye saydığımız dönemde, her geçen gün bizim için hazine kıymetinde. Bu çerçevede yaz mevsimini en verimli şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.

Derdini anlatmak için başını kaldıran her vatandaşımızın AK Parti teşkilatından birisini görecek şekilde işi sıkı tutmalıyız. Gündemi tayin eden, siyasetin istikameti belirleyen daima biz olacağız.

Aynı şekilde 2023 hedeflerimizle, 2053 vizyonumuzla insanımızın umutları ve beklentilerinin adresi biz olacağız. AK Parti'nin 20 yıllık eser ve hizmet dönemi teşkilatımızın dayanak noktası olacaktır.

"Her işin başı insan kaynağı"

Her iş gibi siyasette de her işin başı insan kaynağı, insan kalitesi, insan gücüdür. Üye sayısı 11 milyonu geçen partide elbette üslubuyla, tavrıyla sıkıntıya yol açan kişiler çıkabilir.

Bunları geri plana çekip, kendilerinden başka alanda istifade etmeliyiz. En önemlisi ise milletvekilinden il-ilçe yönetimine, mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden her kardeşimiz tevazuuyla iletişim kurmalıdır.

Halka tepeden bakan, geleni kapıdan içeri almayan AK Parti yönetici olamaz. Ülkesine, şehrine ve partisine hizmet için gece gündüz koşturmayı göze alamayan AK Parti'de sorumluluk üstlenemez. Bunlar mecburi vasıflardır.

"Ülkenin kaderi ile AK Parti'nin kaderi iç içe geçmiştir"

Ortaya çıkan tablodan sadece AK Parti değil, ülkemiz ve şehirlerimiz de zarar görmektedir. Böyle bir durumda kaybeden sadece AK Parti değil, tüm milletimiz olmaktadır. Ülkenin kaderi ile AK Parti'nin kaderi iç içe geçmiştir.

Hiçbir şahsi menfaat, kişisel kapris bu ilmi misyonun önüne geçemez. Vesayetçilerin, darbecilerin gücü yetmeyen bu partiye içeriden yaralayacak kimseye izin vermeyiz. AK Parti teşkilatlarındaki her bir kardeşimin sorumluluğuna bu gözle bakmasını istiyorum.

CHP'nin başındaki zat, kadınları bize karşı kışkırtmaya çalışarak, onları iş hayatının dışında tutmaya çalıştığımızı iddia etmiş. Kadın kollarımız geçen sene 72 ile gitti.

"Kadınlarımızın en temel hakkı olan başörtüsünü.."

Bay Kemal, kardeşlerimize verdiğimiz kadınlara devlet desteklerini iyi anlatın, istihdama katılsınlar talimatı için gittiler. Bu zatın muhafazakar genç kadınlara seslenmesi yok mu?

Kadınlarımızın en temel hakkı olan başörtüsünü ellerinden almak için Anayasa Mahkemesi önünde nöbet tutana düşen, başını eğip yerine oturmaktır.

Bunlarda yalan, iftira, çarpıtma gibi utanmazlık diz boyu. Milletimiz inşallah, yürekleri yeter de sokağa çıkacak yüzleri olursa hak ettiği cevabı verecektir.

Bugüne kadar sosyal fay hatlarımızı harekete geçirmeye çalışmaktan, uluslararası kuşatmadan darbe girişimlerine kadar her yolu deneyenlerin sabrı kalmadı.

Ülkemizin en çürük siyasetçisi Kılıçdaroğlu'ndan bile medet umacak hale geldiler. Kayda değer başarısı olmayan bu zata ülkeyi teslim etme senaryoları kuranların niyetlerinin hayra olmadığı açıktır.

Altılı masa dedikleri yer sirk çadırından beter hale dönüştü. Yapılacak açıklamaların bile büyükelçilerin onayına sunulduğu yerden bahsediyoruz. Bu ithama 'Yok' diyerek cevap veremiyorlar. Bir de masanın gizli ortaklarından yedikleri ayarlar, bölücü örgütten yedikleri zılgıtlar var.

"Karşımızda böylesine uyduruk masa var"

Karşımızda böylesine perperişan yapı, uyduruk masa var. Terzi kendi söküğünü dikemez de bunların hiçbir sökük baki değil.

Bunlar mı Türkiye'nin güney sınırlarındaki terörle mücadeleyi yönetecek, bunlar mı terör örgütlerine dünyayı dar edecek, bunlar mı Akdeniz'deki çıkarları savunacak, bunlar mı Karadeniz'de çözüm masası kuracak, bunlar mı dört bir yanımızda kurulan tuzaklardan ülkemizi çıkarakca, bunlar mı krüesel ekonomik krizi fırsata çevirecek, bular mı iş, aş imkanı temin edecek, bunlar mı tüm alanlarda Türkiye'deki mevcut durumu koruyacak.

"Hayat pahalılığnı biz de tespit ediyoruz"

Geçim sıkıntısı meselesi olabilir, hayat pahalılığnı biz de tespit ediyoruz. Dünya nasıl bir girdaptan geçiyor bunu da göreceksiniz. Biz ülkenin, milletin, evlatlarımızın geleceğini tehlikeye atmaya yetecek gerekçeler değil.

Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle insanları geçim sıkıntısından kurtaracak olan da, enflasyonu düşürecek olan da, herkesin iş-aş sahibi olmasını sağlayacak da biziz.

Türkiye'nin AK Parti ile Cumhur İttifakı'yla bizimle yoluna devam etmesi için milyonlarca sebep sayabiliriz. Ülkenin bu kifayetsizlere teslimi için tek bir akıl, mantık, vicdan ürünü sebep bulunamaz. Bu hakikatlerle milletimize çıktığımızda, karşımızdakilerin kağıttan kaplan oldukları anlaşılacaktır.

"İstihdamda önemli bir ivme yakaladık."

Koronavirüs salgınıyla sağlık alanında başlayan sıkıntılar derinleşerek devam ediyor. Bu salgın dünyada özellikle ekonomideki dengeleri, alışkanlıkları altüst etti. Üretim aksadı, tedarik zincirleri kırıldı, küresel ticaret durma noktasına geldi.

Son olarak Fed'in attığı adımı gördünüz. ABD'de böyle bir adım atılması sıradan bir olay değil. Türkiye, salgın krizini başarılı yöneten ülkelerin başında geliyor. Hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık. Ekonomik olarak bizden çok daha zengin olan ülkelerdeki görüntülerin hiçbiri ülkemizde yaşanmadı.

Destek ve teşvik paketlerimizle insanlarımzıın yanında olduk. Bu kritik süreçte ekonomide kontakt kapatmadığımız gibi üretimi sürdürdük. Geçtiğimiz yıl, tarihimizin en yüksek ihracat rakamı olan 225 milyar doları aştık. Hedefimiz 500 milyar dolarlık ihracat, ardından da bunu ikiye katlamak. İstihdamda önemli bir ivme yakaladık."

Bakmadan Geçme