Harem-i Şerif raporundan çarpıcı başlıklar! 'Önlem alınmazsa Osmanlı dönemine ait eser kalmayacak'

İsrail polisinin Mescid-i Aksa'da Filistinlilere yönelik saldırıları tüm dünyada büyük tepkilere neden oldu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin halkına destek verirken diğer yandan da Türkiye, İslam dünyası için büyük öneme sahip Harem-i Şerif gibi yapıların zarar görmemesi için de çaba gösteriyor. Erdoğan, Başbakanlığı döneminde İsrail'in Müslümanlara ait kutsal mekânları tahrip ettiğine yönelik iddialar üzerine bölgeye Eski Kudüs Başkonsolosu Ercan Özer başkanlığında bir heyet göndermişti. o heyetin hazırladığı Harem-i Şerif raporuna ulaşıldı. Raporda kazıların UNESCO ilkelerine uygun yürütülmediği, Harem'i Şerif'in altına müdahale edilecek izlenimi verildiği ve önlem alınmazsa Osmanlı dönemine ait eserin kalmayacağı ifade ediliyor.

HAREM-İ ŞERİF'E MÜDAHALE İZLENİMİ VERİYOR: Ağlama duvarı boyunca yapılan tünel ve kazı çalışmaları ile ortaya çıkarılan mekanların bazılarına 'Kutsalların kutsalına en yakın nokta' levhaları konarak, yer altı sinagogları tesis edilmiştir.

Bu husus her an içeriye, Harem-i Şerif'in altına doğru müdahale edilecekmiş izlenimi vermekte, Filistinliler başta olmak üzere İslam ülkeleri nezdinde büyük rahatsızlık uyandırmaktadır. Harem- Şerif'e doğru yapılan bir kazı olmasa bile, müdahaledeki ölçek derinliği ile bilimsel kastını aşan müdahaleler yapıldığı intibaını vermektedir.

ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUN YÜRÜTÜLMÜYOR: Söz konusu çalışmalar, UNESCO'nun 1956 tarihli Arkeolojik Kazılarda Uygulanması Önerilen Uluslararası İlkeleri'ne ve kabul edilmiş uluslar arası mesleki standartlara uygun yürütülmemektedir. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan eserlerin belgelendikleri ifade edilmekle birlikte, korunması gerekli yapı kalıntılarının konsolide edilmediği görülmüştür

KAYNAKLAR YOK EDİLİYOR: Günümüzde yapılmakta olan bu çalışmalar aslında kültür varlıklarına yüklenmiş olan değerler ve söz konusu kültürlere ait bilgi kaynaklarının yok edilmesi üzerine programlanmış sistemli bir çalışma hissini vermektedir. Oysa, kültürlere gösterilecek saygı, her döneme ait eserlerin kültürel aidiyetini belirleyen değerlerin dikkate alınmasını ve değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır.

OSMANLI ESERLERİ YOK OLABİLİR: İsrail otoriteleri tarafından yapılmakta olan kazılarda, önlem alınmadığı taktirde, Mağribiler Mahallesi'nin son kültürel yapı kalıntıları olan Eyyubi, Memlük ve Osmanlı dönemlerine ait hiçbir veri ve eser kalmayacağı açık ve net olarak görülmektedir.


İNSAN HAKLARIYLA BAĞDAŞMIYOR: Yahudi cemaatine, Ağlama Duvarı'nda özgürce ibadet etme imkanı sağlayan Müslümanların, kendilerine ait kültür tabakalarının, Mağribi Mahallesi'nin yok edilerek adını bu mahalleden alan Mağribi Kapısı'nı kullanmalarının yasaklanması, her şeyden önce insaf ölçüleriyle birlikte insan haklarıyla bağdaşmamaktadır.

Bakmadan Geçme