Demirtaş: Kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci başlatmak zorundayız

Durumu çok iyi analiz etmek ve önlemler geliştirmek zorundayız. Alarm zilleri zaten uzun zamandır çalıyordu, bu seçim sonuçları da son uyarı oldu. Alarm zillerini susturup zafer şarkıları çalmanın yolu, doğru analiz ve doğru pratikten geçiyor.

Tutuklu Kürt siyasetçi, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim sonuçları üzerinden HDP'yi ele alan bir değerlendirme yazısı kaleme aldı.

Demirtaş'ın Artı Gerçek için yazdığı yazısı şöyle:

Çok önemli bir seçim sürecini geride bıraktık. Devleti ele geçirmiş olan bir grup, devletin tüm olanaklarını sınırsız şekilde kullandı, hiçbir ahlaki değer gözetmeden büyük bir karalama kampanyası yürüttü, sandık oyunları yaptı.

Ne var ki partimizin milletvekili seçimlerinde yeterince başarılı olamamasını sadece bunlara bağlamak kolaycılık olur.

TBMM seçim sonuçlarını il il, seçim çevresi bazında inceledim. Partimizin oy oranları 87 seçim çevresinde de düşmüş durumda. Bu düşüşün nedenlerini bir yazıyla anlatmak mümkün değil. Partide bu konuda geniş ve derinlikli tartışmaların, bilimsel saha analiz raporları da yapılarak yürütülmesi gerekiyor.

Ben bu olanaklara sahip olmamakla birlikte birkaç tespitimi paylaşabilirim. Belirteceğim görüşler seçim stratejisi ve taktikleri, aday tercihleri, saha çalışmaları gibi pratik alandaki başlıklarda değil, genel çerçevede olacak.

Seçim çalışmaları yarım yamalak ve dağınık oldu

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, demokratik Kürt siyasi hareketinin en büyük özelliklerinden biri, sadece bir seçim partisi veya seçim hareketi olmamasıdır. Kürt sorununun çözümü için uzun yıllardır devam eden bir halk mücadelesinin ve halk hareketinin siyasi partisi de mücadele koşullarına göre şekilleniyor, o koşullara göre tavır alıyor.

İşin doğası gereği bu böyledir. Ama aynı hareket, 63 milyon seçmenin olduğu bir seçimde seçim yarışına da giriyor ve parlamentoda üçüncü büyük grubu oluşturabiliyor. Buradan baktığımızda, tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başaran bir parti var. Halkın bu sahiplenmesini takdir etmemiz gerekiyor.

Kürt siyasi hareketi için seçimler bir varlık ya da yokluk meselesi değildir elbette. Bununla birlikte, geride bıraktığımız seçimler her bakımdan çok önemli olmasına rağmen Kürt siyasi hareketi bunu çok geç fark etti veya çok geç bilince çıkardı. Bunu yaptığında da iş büyük oranda işten geçmişti.

Partimiz, oylama gününe bir ay kala seçim çalışmasına yüklendi, o da yarım yamalak ve dağınık bir çalışma şeklinde olabildi ancak.

AKP-MHP iktidarı beş yıldır seçim çalışması yapıyor

AKP-MHP iktidarı ise 2014 yılından yani çöktürme planının hayata geçirilmeye başlandığı günden bu yana uygulanan stratejinin parçası olarak özellikle son beş yıldır bir tür mühendislik yapıyor.

İktidar, ele geçirdiği devlet imkanlarını sonuna kadar kullanarak muhalefeti ezmeye, baskılamaya çalışırken yine aynı imkanları kullanarak kendi kitlesine yönelik kesintisiz ve kirli bir propaganda yaptı.

AKP-MHP iktidarı, yerlilik ve millilik adı altında AKP Türklüğü denilebilecek bir Türklük inşasına girişti. Bunun için onlarca televizyon kanalında yayınlanan çarpıtılmış tarih anlatısına, abartılı kahramanlık hikayelerine dayanan dizi filmlerden tutun da tarikatların faaliyetlerine, magazin ve kadın programlarından dini sohbet programlarına, okul müfredatından haber programlarına, afiş ve billboardlardan müziklere kadar her araç, yıllarca etkili şekilde kullanıldı. Yeni bir insan tipi yaratılmaya çalışıldı.

Bunu yaparken öyle bir kültürel çöküş de yarattılar ki adaletsizlik, hırsızlık, yolsuzluk, zulüm, iftira İslam'ın şartlarıymış gibi sıkı sıkıya sarılan bir kitle var ettiler. Bu kitlenin bazı üyelerini zaman zaman sokak röportajlarında görüyorsunuz.

Bahsettiğim o kitleyi bir mahallede tutmaya çalıştılar. Mahalleyi devletin imkanlarını sonuna kadar kullanarak konforlu hale getirdiler.

Diğer mahallelerdeki herkesi de terörist ilan ettiler. Amaçları, diğer mahallelerin sesinin kendi mahallelerindeki kitleye erişmesini engellemek oldu. nupeltv

Bakmadan Geçme